Bugünlerde ne zaman klavyeye elimi dokundurup;yüreğimi monitöre yansıtma çabasında olsam, bir sürü şey oluverdi ve kayboldu zamanın içinde. İnanın bu kadar hızlı ve çabuk harcadığım bir ömrüm olduğunu, daha bir dehşetle hissetmeye başladım.
Bir gün; bayramları ve bizim bayramlarımızı yazmayı istedim bütün içtenliğimle. Dünya Müslümanları acaba aynı anlamı mı yüklüyordu bayrama ve aynı anlamda mı yaşıyordu o mübarek günleri! Türkiye Müslümanları olan bizler, nasıl bir bayramdaydık ve nasıl olmalıydı bize hediye edilen bu yüce sevinç günleri! Ve Biz Geyikli Yadigârı, İstanbul Hemşehrileri,ne biliyorduk bayramı ve nasıl kutluyorduk bize ulaştığını idrak ettiğimizde!Bir gün; İSMEK’i anlatmak istedim uzun uzadıya. Ve orada neler yaptığımı, kimleri tanıdığımı ve bana neler kazandırdığını şu sekiz aylık zaman diliminde.
Çünkü “ömrünüzü kaliteli geçirin, kendinizi geliştirin, bilgiyi arayın ve edinin, en büyük güce sahip olun” diyen çağrılara kulak vermemeyi edep dışı gördüğünüzde, kendinizi bulabileceğiniz ve hangi konuda eğitilmek isterseniz, ücrete tabi olmadan istifade edebileceğiniz, temiz, düzenli, samimi, sımsıcak, sizi her halinizle kabul eden bir dam altıdır İSMEK.Birgün; memleket havalarını yazmak istedim, o müthiş kıvraklığının üç tele dayandığı, saatlerce çalsalar yorulmak bilmedikleri, müzisyen parmaklarında, nasıl insanın içine işleyip, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, sizi horonun tam ortasına davet ediverdiğini içimde yaşarcasına..
Birgün; İstanbul’daki dernek faaliyetlerimizi ve onlarca toplantı yapılmasına rağmen, neden hâlâ aynı yerde saydığımızı anlatmak istedim tüm içtenliğimle. Birbirimizi neden anlamaya ve dinlemeye gayret etmeyip, birliğimizi bozmak yerine daha sıkı bağlanmanın hazzını tercih etmeyişimizin, içime gömdüğü cerahati yarmak istedim; oldum olasıya.Birgün; tam da “şimdi artık yazabilirim kafamdakileri,” diye klavyeye dokunmuştum ki; bir telefon ve bir hastalık haberi, yine aldı parmaklarımı ve şakaklarıma götürdü, tüm bedenime sirayet eden bir hüznü taşıyarak.Hayat çok başka. Çoook. Kısa, çok kısa hem de. İyi ve en önemli şey, sadece düzgün ve anlamlı bir yaşam sürmek Allah adına. Kendimizi aldatmayalım. Tek gerçek insanca, insana yakışır tarzda yaşayıp, hesabı kolaylaştırma gayreti ile nefesimizi tüketmeyi beklemek…Saygıyla.