Hacı Abdullah Demirtaş 100 yaşında bir çınar. Bulunduğu dağlarda 100 senedir hayat yaşadığını söylüyor.
Rus işgalini yaşadığını belirten Demirtaş, “Ben çok kara günler de gördüm. Bizi Urus burada esir aldı. Sene 1913’te seferberlik oldu. 1914’de Urus bizi esir aldı. İki sene Urus’un elinde esir kaldık. Kendi kendine içinde ihtilal çıkardı da geçti, gitti” diyor. Kıtlık senelerini de yaşadığını ifade eden Demirtaş, kendi kendine yeter olmanın ne kadar önemli olduğunu ders almasını bilenlere şöyle aktarıyor: “Ben kıtlık senesini de yaşadım. Ama ben o kadar kıtlık görmedim. Çünkü biz hayvan sahibi idik. Hayvan sayesinde kıtlık yaşamadım sayılır. Çıtırık (bir ağaç türü) yaprağı yedi isek de yedik sayılmaz.” Hacı Abdullah Demirtaş ile söyleşimiz şöyle sürüyor:
Şimdi memlekette bolluk var mı?
Demirtaş- O kadar bolluk var ki sormayın gitsin.
Peki millet bu bolluğun şükrünü biliyor mu?
Demirtaş- Şükür nerede? Şükürün adı yok.
İhtiyar bir çınar olarak gençlere ne tavsiyede bulunursun?
Demirtaş- Ben, İslamiyeti yaşatmak isterim. Halka, millete İslamiyeti yaşatmak isterim. Ben 100 yaşındayım. Kimse ile kavga edip de hapise gitmedim, mahkeme olmadım. Bu ürkeklikten, korkaklıktan değil.
Olgunluktan mı?
Demirtaş- Evvelallah sonra.
Araştırma-Röportaj: Kamil Bayraktar