BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ ? – 1

* Mescid-i Haram’ın Güvenliğini Sağlayan Asker

Hıdıroğlu-merhum-Hacı Hasan Efendi (1300 doğumlu), üç yıl süreyle Kâbe mevkiindeki Osmanlı Kışlasında askerlik yapmış; ‘Mescid-i Haram’ın güvenliğini sağlamada görev almış ve nöbet tutmuştur. Geyikli Halkı, böyle şerefli bir görevde kendi köylüsünün bulunmuş olmasıyla iftihar etmekte;H.Hasan Efendi’ye-bu vesileyle-büyük saygı duymaktadırlar.

* Ormana Saygının Böylesi! 

Şıhoğlu Gazi Hasan Yaşar’ın; ormana giderken baltasının ağzını bez parçasıyla sardığını; ağaçların, baltayı hissettiklerini söylediğini; onları üzmemek için balta ve baltaya benzer kesici aletleri, sararak ya da sepet içine koyarak çalışma yerine götürdüğünü; çevresindekilere böyle yapmalarını ısrarla tavsiye ettiğini; böyle yapmayanlara kızdığını biliyor muydunuz?


* Yük Altında Gece-Gündüz Yürümek


Eskiden-araba yolu olmadığı dönemlerde- Beşikdüzü’ne (Şarlı’ya),Vakfıkebir’e (Fol’a), hatta Trabzon’a yük altında yürüme gidildiğini; yolculuğa sabaha üç-dört saat kala başlandığını, el fenerlerinin gün ışıdığı yerde uygun bir kaya aralığına veya ağaç kovuğuna saklandığını; dönüşte-bu gaz yağı ile yanan-deveci fenerlerinin tekrar saklandıkları yerden alınarak gelindiğini, bazen de bu fenerlerin saklandıkları yerden çalındığını biliyor muydunuz?


* Yılanla Dostluk/Ayı İle Güreş

“Ben, beden ağasıyım; gösterişli giysilerim yok ama bedenim ağalığa yeter!” diyerek öteki ağalara meydan okuyan Pıli’nin, Govanlık-Çayırderesi bölgesinde bir mağarada zaman zaman, yılanlarla beraber yaşadığını, ayılarla güreş tuttuğunu biliyor muydunuz?


* Çıra Işığı Altında Saatlerce Düğün


Bilinen aydınlatma araç gereçlerinin, hatta gazlı lambaların dahi bulunmadığı dönemlerde, açık alanda yapılan düğünlerde; ‘çırakman’ denilen bir görevlinin, oyun halkasının orta yerinde, gündüzden büyük bir özenle hazırlanan seçme çıraları, oyun alanını aydınlatmak üzere düğün sona erinceye kadar yaktığını, çıra ışığı etrafında horon oynandığını biliyor muydunuz?


* Yalınayak Saatlerce Yürümek


Fehmi Atalar’ın, İzmiş Şenliklerine yalınayak saatlerce yürüyerek gidip geldiğini biliyor muydunuz?

* Bir Yıllık Kazancın Berhava Edildiği Bir Günlük Şenlik

Eskiden, Sis Dağı Şenlikleri’ne giderken; sabah erken saatlerde yola çıkıldığını; ikibuçuk saatlik dik, yer yer dar ve kıvrımlı yolların horon oynaya oynaya aşıldığını; bu yol üzerindeki her genişlik ve düzlüğe mutlaka horon halkası kurulduğunu (Aşağıki Alan, Avuzbaşı Düzlüğü, Palaklık, Kireçhane Düzlüğü, Övezli Alan, Hanyanı, Camışdüzü, Pazaryeri Düzlüğü); dönüşte tekrar aynı yolun köye ininceye kadar horon oynaya oynaya gelindiğini; bu şekilde ancak akşam namazı saatlerinde köye ulaşılabildiğini ve şenlik günü bittiği için büyük üzüntü duyulduğunu; seneye aynı gün tekrar buluşabilmek için umut, va’at ve niyetlerin konuşulduğunu; birbirlerinden ayrılırken ağlayanların olduğunu; halkın deyişiyle ‘tonlarca veda mermilerinin yakıldığı’nı; böylece gurbette bir yılda kazanılan bütün paranın, birkaç günde tüketildiğini; sonra-gelecek yılki şenliğin hasretiyle-tekrar gurbetin yolunun tutulduğunu biliyor muydunuz? 

HENÜZ YORUM YOK

YORUM GÖNDER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Exit mobile version