Almanya dönüşünden sonra parasını vermek suretiyle ahırda inek bırakmayıp kesip dağıttığı için hakkında rahmetli babasının “bu bizim oğlanın ne de doymaz cinleri varmış” dediği, TSK’ne yüklü miktarlarda bağışta bulunduğu bilinen, kış ortasında yalın ayak dolaştığına tanık olunan, konuşurken değme akıllılara taş çıkarttığı gözlenirken sakalından da belli olduğu gibi bazı hareketleriyle çözümlenemez davranış kalıpları sergileyen Mehmet Bayraktar, ülkemizin gidişatını hiç de iyi görmüyor.
Toplum olarak bugün doludizgin çalışmaya başlasak ancak 200 sene sonra adam gibi bir devlet, “Türkiye de var” dedirten bir devlet olabileceğimizi söylüyor. Bu kadar karamsar bir tablo çizmesinin nedenini de şöyle izah ediyor: “120 bin tane kamu arabası varmış. Bu, devlet batırır. Devleti bırak, kıt’a batırır. TEK’e, Orman İşletmeye bakıyorsun, ‘iflas ettim’ diyorlar. Ama şefin altında son model Japon arabası var. Hani iflas ettin idi? O yana bakıyorsun böyle, bu yana bakıyorsun böyle. Böyle devlet olmaz.”
“AB’ye gireceğim” diyeAynı zamanda Almanya gurbetçiliği de olan Bayraktar, Türkiye’nin AB’ye girmesine taraftar olmadığını belirtiyor. “Gümrükleri açarsın, mal satarsın, alışveriş edersin. Tamam. Ama AB’ye gireceğim diye Abdullah Öcalan’ı İmralı’da bakmazsın. Bitti” diyen Bayraktar, “Türkiye AB’ye girerse işsizlerimiz iş, aşsızlarımız aş sahibi olacak anlayışında olanlara da şu mesajı yolluyor: “Kimse kendini kandırmasın. Bu, mümkün değil. Adamların madeni bitti. Avrupa’da iş bitti. Adamlar şimdi Asya’ya akmaya uğraşıyorlar.”
Araştırma-Röportaj: Kamil Bayraktar