Normal hayatımızı yaşayıp giderken, bir gün bir hastalık ya da ebediyen geri gelmeyeceğimiz bir yolculuk yakalayıverir bizi. Her şey biter. Elimizden gelebilecek ya da yapabileceğimiz hiçbir şey kalmamıştır artık. Bu, kaçınılmaz bir gerçektir. Dedim ya, hazırlıklı olmaktan öte yol yok.Bu aralar, ölen ya da hastaneye yatan yakınlarımı ve tanıdıklarımı ziyarete yoğunlaştırdım kendimi.
Her bir ziyaret dönüşü yüreğim ve beynim tertemiz bir halde eve geliyorum. Kendime(bak kızım zamanın çok sınırlı, hayra ya da şerre dair ne edip eylersen, karşılığında göreceğin de o dur, ne fazla ne eksik. Ona göre, ayağını denk al), diye hatırlatıyorum. Birkaç gün ya da birkaç hafta bu durum beni olumlu motive ediyor. Gerçekten dengeli bir dönem geçiriyorum.Hafta sonu yine bir hastamızı ziyarete gitmiştim. Gayet mutlu, düzenli, kendi halinde bir yaşam sürerken; bir bayılmayla gelen ve üç yıldır düzelmeyen bir hastalık. Sadece gözleri ile ima şeklinde kendini ifade edebilen, ama duyan, gören hisseden bir hasta. Bedeninin hiçbir azası çalışmıyor. Doktorlar tıbben yapılacakları yaptılar ama tedaviye cevap vermedi.
Onu ziyarete gittiğimde daha kapıdan girerken bir tuhaflık başladı bende sanki beni bir şey dışarı atmaya çalışıyor, inadına ben de içeri girmeye çabalıyordum. Orada ne konuşulsa duyuyor, akrabalarından kimi görse ağlamaya başlıyordu. Kendisine yaklaşıp ”geçmiş olsun, her şeyi en iyi bilen ve hiçbir duayı karşılıksız bırakmayacağını vaad eden rabbim seni biliyor, inanıyorum ki, senin bu halin bir sabır sınavıdır. Sadece O’na dua et ve bekle”. Ve ikimizde ağlamaya başladık.
O anda sanki bana binlerce şey söyleyecekmiş gibi gözünü dikti, konuşamadığı için tek kelime söyleyemedi. Kafamı “seni çok iyi anlıyorum söylemek istediklerin biliyorum üzülme bu günler geçecek” anlamında önüme eğiyorum ve gülümsüyorum. O da “teşekkür ederim” manasına gözlerini kapatıyor. Çıkarken içimden eşine çok dua ettim ve teşekkür ettim dışımdan. Çünkü bazı insanların hastalanınca nasıl vefasızlıklarla karşılaştıklarını, ve terk edildiklerine şahittir bu gözler.